Bin sekizyüzlü yıllarda Muğla ilinin Pisi Köyü sakinlerinden Ahmet Ağa Kuşadası'na gelir ve yerleşir. Onun oğlu Mehmet Ağa, Adalıoğlu ailesinin bilinen atasıdır ve Adalızade mezarlığında medfundur.
Mehmet Ağa ve eşi Hatice Hanımın üçü erkek, biri kız dört çocukları olmuştur. Oğullarından biri Yemen'de savaşmış bir daha da kendisinden haber alınamamıştır. Aile çiftçilik yaptığı için Camiatik Mahallesine yerleşmiş ve çocukları Osman(H.1298-1362- M.1881-1943 ), Mustafa( 1892-1965) ve Zehra İkioklu Camisi yakınındaki evlerinde büyümüşlerdir.
Ailenin Kirazlı Köyü'nde bir kiraz bahçesi varmış. Kiraz zamanı mahsul toplamaya gidilince köylüler "Adalılar geldi" derlermiş. (Halen Kuşadalılar kendilerine 'Adalı' der.) Kirazlı köylüleri tarafından verilen bu lakap, soyadı kanunu çıkınca aile tarafından soyadı olarak alınmış. Osmanlı devletinde ailelerin büyük oğulları aileyi devam ettirmek ve ailenin işlerine bakmak üzere askere alınmadığından büyük oğul Osman, Birinci Dünya Harbinde askere gitmemiştir. Osman'da diğer hemşerileri gibi ziraat, zeytincilik ve sonrada zeytinyağı çıkarma işiyle meşgul olmuştur. Osman 1936 yılında at ve insan kuvvetiyle çalışan zeytinyağı çıkarma tesisini İkioklu Camisi'nin hemen arkasındaki bir binada kurmuştur.
Kuşadalı Samarlar ailesinin kızı Halide (1892-1967)ile evlenen Osman'ın Kazım ve Ferruh adlarında iki oğluyla, Müşerref ve Muhatter adlarında iki kızı olmuştur.
Kendisinin vefatından sonra oğulları bu tesisi 1950 yılı ortalarında dizel motorlu hale getirmişlerdir. Osman 1943 yılında, eşi ise 1967 yılında vefat etmişlerdir.
Kazım ilk evliliğini Aydın/Bıyıklı'dan Melahat Aslan'la yapmış, ikinci evliliğini yaptıktan kısa bir süre sonra da 1991 yılında çocuksuz olarak vefat etmiştir. Kazım da babası gibi ziraatla, zeytincilikle ve zeytinyağı çıkarma işiyle meşguldü.
1966 yılında şimdiki şehir garajının karşısındaki benzin istasyonunu işletmeye açmıştı.
Ferruh, ağabeyi Kazım ile aynı işleri beraber yaparak çalışmaya hayatını kazanmaya başlamıştır. 1959 yılında, amcası Mustafa'nın kızı Mübeccel ile evlenmiştir. Bu ailenin Halide ve Jülide adlarında iki kızı, Osman adında da bir oğlu olmuştur.
Ferruh İkioklu'daki zeytinyağı tesisini abisinden devralmış ve bu tesisi, l974 yılında şimdiki Koçtaş'ın bulunduğu yerdeki arsasına nakletmiştir. Daha sonra bu tesisi kapatıp Kirazlı yolu üzerindeki, yeni teknolojiye sahip zeytinyağı sıkma tesisini 2006 yılında kurmuştur. Bu tesisi halen oğlu Osman işletmektedir.
Adalı Mehmet'in ikinci oğlu Mustafa, Birinci Cihan Harbinde askere alınmış, Süveyş Kanalı seferine iştirak etmiş ve daha sonra da İstiklal Harbine katılmıştır. 1923 yılında terhis olup memleketine dönmüş ve Kundakçı ailesinin kızı Pakize Hanım (1901-1982) ile evlenmiştir. Mustafa, çoğu Kuşadalılar gibi, yazın tütün veya buğday, sonbaharda zeytincilik işi ile meşgul olmuştur. Zaman içinde Sağlık Caddesinde bulunan -Çakabey Okulu karşısı- bir zeytinyağı çıkarma tesisini satın almış, insan ve at kuvvetiyle çalışan işletmeyi 1950'li yıllara kadar devam ettirmiştir. 1950'den sonra bu işletmeyi şimdiki Adalıoğlu İş Merkezinin bulunduğu arsaya dizel motorlu bir tesis olarak taşımıştır. Bu tesisin bulunduğu arsa Kutucuoğlu İş Merkezinden Seçkin İş merkezine kadar geniş cepheye sahipti. Bu işyerlerinin eski sahibi Ahmet Bey idi. Şimdi Sabucalı sokak girişi olan yerde Ahmet Bey tarafından işletilen bir elektrik fabrikası vardı. Fabrikanın solunda bir depo, onun yanında da alt katı gazino, üst katı otel olan tesisler vardı.
Bu gazinoya zaman zaman seyyar tiyatroların geldiği de olurdu. Tesisler el değiştirdikten sonra otelin adı Adalıoğlu Oteli oldu. Otelin sağ tarafında bulunan depo yağhane oldu. Otelin alt katında bulunan dükkanlar kiraya verildi. Sırayla gidersek, soldan sağa ilk dükkan, Tenekeci Haşmet, onun yanında Terzi İbrahim Öten, sonra Manav İbrahim Dalgın, otelin giriş kapısı ve sağ tarafında Kahveci İbiş, en sonda ise motor tamircisi Hüseyin Usta vardı. Otelin sol yanında tek katlı hayvan damı olarak kullanılan sonra Kazım Portakal'ın işlettiği kömürcü dükkanı vardı. Kalyon Restoran'ın bulunduğu parsel aileye ait bir deve damı idi. Eskiden nakliye develerle yapıldığı için Çakabey okulunun bulunduğu yerler develerin yük indirip/yüklediği geniş bir alandı. Bu alan eski Kuşadalılar tarafından "Deve Yatağı" olarak adlandırılmıştır. Bu yer daha sonra 1960 yılında okul yapılmak üzere Milli Eğitim Bakanlığına bağışlanmıştır. Sabucalı sokak girişinde bulunan elektrik fabrikası arsası yolu açmak için Belediye tarafından istimlak edilmiştir.
Mustafa ve Pakize'nin üç kız (Muzaffere Mübeccel ve Mücella) ve üç oğlu (Mehmet, İbrahim ve Ulvi) olmuştur. Mustafa 1965 yılında, eşi Pakize 1982 yılında vefat etmişlerdir. Oğullarından İbrahim küçük yaşta (1O yaşlarında), Mehmet ise 25 yaşlarında vefat etmiştir. Kızlarından Muzaffer manifaturacı Hüseyin Bilgin ile evlenmiş olup bir oğulları (Ali Rıza) ve iki kızları (Sumru, Uğur) olmuştur. Muzaffer, Hüseyin ve oğulları Ali Rıza Bilgin vefat etmişlerdir. Yukarıda Mübeccel ve Ferruh'tan bahse dildi. Mücella ise ticaretle uğraşan Zeki Emgin ile evlenmiştir. Mücella ve Zeki Emgin'in Necip adında bir oğlu ve Tülay ve Gülay adlarında iki kızları olmuştur.
Ulvi tahsil hayatına devam edip İTÜ Makine Fakültesinden 1961 yılında mezun olmuş, aynı fakülte de iki sene kadar öğretim elemanı (asistan) olarak çalıştıktan sonra 1965 ile 1971 arasında A.B.D. de mühendislik doktorası yap mıştır. Yurda döndükten sonra Çekmece Nükleer araştırma ve eğitim merkezinde 31 sene çalıştıktan sonra 2002 yılında emekli olmuştur. Ulvi, 1976 yılında Filiz Aymen ile evlenmiş ve bu evlilikten bir erkek(Mustafa) ve bir kız(Pakize) evlatları dünyaya gelmiştir. Dede Mustafa Adalıoğlu 1965, eşi Pakize Hanım 1982 yılında vefat etmişlerdir.
1936 yılında Dede Osman ile başlayan yağ çıkarma işi günümüzde halen en modern şekliyle Torun Osman tarafından sürdürülmektedir.
1936'dan bu yana sizlerin hizmetimizde olan fabrikamızın tarihi.
Zeytinin, meyveden yağa dönüşüm aşamaları.
Kurumsal kimlik ve kalite standartları çalışmalarımız
Tesislerimize ait görseller.